2 Eylül 2016 Cuma

Eski Bayramlar


Eski bayramları hatırladım yeni bayram arefesinde. eskiye rağbet olsa diyesi geliyor insanın aslında ama öyle de olsa eski bayramlar bir başkaydı...başka doğardı sanki güneş, başka eserdi rüzgar. evlere giden tozlu yollarını arşınlamak kasabanın, hiç yormazdı bizi nedense. 

sıcacık gülümserdi komşu teyze, gül açardı yüzünde nur yüzlü bembeyaz sakallı dedelerin. tatlı bir telaş sarardı arefe akşamından küçücük yüreklerimizi. yarın bayram sabahı zira. 

şeker toplama ritüeli yapılırdı. ellerimizde naylon torbalar kim daha çok toplayacak yarışları yapılırdı herbir sokak arasında. toplanan şekerler hep birlikte yenilir yahut eşit şekilde paylaşılırdı sonra da. ne önemi vardı aslında kimin daha fazla kimin daha az topladığının? 
farklı olan şekerlerin tadı idi. bayram şekeri olması tadını farklılaştırıyordu elbet. bir de sevgisini katınca evin yaşlısı, genci, ablası, annesi şekerlerin hepsine birden...tadından yenir mi bayram şekeri artık? 

bayram yeri kurulurdu ayrıca küçücük doğal park alanlarına. cambazın ayaklarının altına bağlayıp ta metrelerce yükseklikteki ipin üzerinde nasıl yürüdüğüne şaşar kalırdık biz çocuklar. kullanılmış çantalar satan çantacı amca da hayal meyal hatırladıklarımdan bir kare. eski bir fötr şapka dururdu başının üzerinde her zaman. hele dönme dolaplar...el ile çevrilerek çocukların sevinç çığlıklarına karışan yağlanmamış demir gıcırtıları. 

çok fark var şimdiki bayramlarla arasında o eski bayram sokaklarının, eğlencelerinin, coşkularının çok. yapaylaşmamış katkısız sevgiler, saf duygular, çocuk masumiyetinde asırlık ihtiyarlar. galiba asıl fark bu diye düşünüyorum. sanırım o saflığı, dinginliği, hile düzen bilmez insanların doğallığını özlüyorum bu bayram sabahlarında. 

eski bayramlar bir başka olurdu derken asıl aradığımın o ulvi insani özellikler olduğunu biliyorum. 
eski bayramlar güzelliğinde bayramlar diliyorum tüm insanımıza özellikle de çocuklarımıza.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder