bütün harfleri kendime seçtim bütün savaşlar kendime çığırtkan bir karganın inadı olsun üstümde fısıldasın melekler sonunda yolun

Yaz Dedi Gönlüm

yaz dedi gönlüm
elim uzandı yürek kulesine
sicim yağmurlar ürperdi gecenin kör kuytularından


yaz dedi gönlüm
sabahın gözlerinden baktı dilenciler
ellerinde aynalar vardı

yaz dedi gönlüm
koca bir yumak sarmalından ilmekler doku
kur dua merdivenini eleğimsağma salıncağına

yaz dedi gönlüm
kalemin elif olsun sözlerin sükut
mavi sevdalar sallandır saçlarında baharın ve unut

22.03.2019

KÖRLER ÜLKESİNDE BİR AKŞAM

Oturdum kaldım mor koltuğa bir akşamüstü

Rüzgar hırçın eser mor dağların başında

Körler ülkesinde bir padişahım şimdi

Çocuk yüzleri katran çukurlarında gizli

Çöl gecelerinin sayısız kumları gözlerimde

Ne kulağım duyar çığlıklarını martıların

Ne çingene kadınlar fallara bakar

Ne ergen kızlar saçlarına papatya takar

Umutun elleri yapışşın yakama

Gökdelenler gül açsın ya da zambak

Geceler koynunda sabahı saklar karanlıklar nuru

Körler ülkesindeyim sabah yakın mı

Martılar denize bülbüller güle küstü

                                                                                                                              4 Ocak 2019

Kirkikindi yagmurlari yağardi
Ben ağlardim
Gök ağardı
Umut ekerdik geceleri
Çocukların yüreğinde ayçiçekleri açardı
M.S. #kadınşairler

Billurdan Damlalar

mesafeler engel değil derler doğruymuş
ne acıyı tatmaya ne sevinci hissetmeye
bir ah çekmek yetermiş gönül telini titretmeye
kuşlar mı dedi kor ateşler içindeyim
ne günler belli ne gecenin kimbilir hangisindeyim
bir avuç su billurdan damlalar
dökülüp sicim sicim yağarmış yağmurlar
yüreğimde yaş mı gördün, bağrımda taş
kim dedi ki kaf dağından aş?
beyaz güvercinlerdi uçurduğum, kanatlarında hüzün
bilmeden dallarına konacağını
ve ümidetmeden
züleyhanın zülüflerinde düğümlenmiş
bir renkli ibrişim
tel tel olup çözülürmüş
engel değilmiş ne mesafeler, ne yağlı kementler
ne uzaklığı, dantel kıyılı koyların
ne zifiri karanlıktan şafağa geçen zamanlar.

Meryem Şahin

Ben bir anneyim Ellerim kocaman Yüreğim se koskocaman Yetmiyor ellerimin kocamanlığı bana Uzanamazsam ağlayan çocuklarıma Okşayamadıktan sonra başını Saçlarına takamazsam kurdela Kızlarım ağlarken gülmek haram bana Oğullarım mahzun bakarken yüzüme Şefkatim dokunamazsa omuzlarına Neye yarar anneliğim Bütün çocuklar benim Bütün oğullar, bütün kızlar Sileyim gözyaşlarını ağlamasınlar Elimde bir ipek mendil Çocuklarımın gözleri sebil Küçücük bedenime inat kocaman yüreğim Siyah, sarı, kızıl saçlı bebeklerim Çocukların hepsi benim Çocuklarım dünya kadar Ben bir anneyim

Yağmur Akşamı

gökyüzünün bütün sırlarını paylaşır benimle
incecikten bir çağıltı
çocukların gözyaşlarını katıp önüne 
taranmamış saçlarını ıslatıp
dökülür 
her damlanın şarkısında kaybolan hüzünler
martıların seslerine eşlik ederken rüzgar
ruhumun derinlerinde dingin bir havuz
dolar boşalır sabah kadar

M. Ş. "Eylül Akşamında Bir Kadın 2016"

Bu Gece...

Bu Gece 


Bu gece bir başka gece
Bütün kuşlar uykuda

Bütün cam kırıkları agzimda
Bu gece ay başka deniz başka

Kor ateşler güle döner
Alevden yürekler küle

Bu gece başka işte
İşte öyle

M.S. "Eylül Akşamında Bir Kadın Ekim 2016"

Cuma Akşamını Kana Boyadılar

   Bir Cuma akşamı daha kana bulandı. 
   Kana doymayan caniler ne Cuma dinlediler, ne de feryatların kulak yırtan yankısına içleri burkuldu. 
   Nasıl da koşarak gittiler Allah'ın verdiği canları susturmaya
   Nasıl da elleri, hatta vicdanları titremedi
   Öyle ya vicdan denen cevher ancak insanoğlnda olurdu

   İnsan olan ise masum bebelere kıymaz, evine ekmek götürmenin peşindeki babaya dokunmaz, hele ki bir kadına el kaldırmazdı
   Ama insan görüntüsünden  başka insani hiçbir özelliği kalmamış robotlaştırılmış beyinler ne merhametten haberdar olabilirdi ne de canilğin kahredici acımasızlığından.
   Ne bilirdi onlar ölmekle yaşamanın farkını
   Ne bilirdi kumanda edilen beyninin insani özelliklerden yoksunluğunu
   Ne bilirdi kuş gibi cıvıldayan bir yavruyu bombalara oyuncak etmenin nasıl bir yüzkarası ve zulüm olduğunu
   Ve ne bilirdi ipleri tutan kuklabaşlarının emellerine alet olmanın bir zafer, kendilerinin de bir kahraman olmadıklarını
   Yazık oldu bir güne daha
   Birçok cana daha 
   Bir akşamüzeri Yenibosna'sına
   Yazık oldu bir kez daha İstanbul'a
   Ve kana boyanan bir Cuma Akşamı'na
                              Meryem ŞAHİN "Güncelerim/06.10.2016"

Özlemim sana ey dost
Uzanan ellerim titreyen yüreğim sana
Ya gel desen yahut gelsen bana
M.S.

gül yaprakları

Gökleri yırtan bir cığlık
Söküp atar bulutların karanlığını
Dökülür gül yaprakları
Ve sabah gelir gecenin sonundan
M.S.

Ve sen...
Guz yagmurlari gibi ciseleyen
Susuz topraklarin catlagina bir umut...M.S.

Nehar

Kircicegi saclarimda bir bahar
Masum bakislar ki bekliyor nehar
M.S.
Eylül Akşamında Bİr Kadın /2016

Bayramlarım Vardı

Bayramlarim vardi 

Kolonya kokulu mendiller
Kosedeki arsaya kurulan donmedolap
Ve kinali koclar bahcede

Bayramlarim vardi
Nesemi sakladigim ceplerinde
Bir tuy gibi ucusan yuregim ellerinde
Cocuklugum mutlulugum
Sakli kaldi icinde
M.S.

Eylül Akşamında Bir Kadın/2016

Camdan Umutlar

Ne umutlar tasir gundogumu sirtinda
Camdan olur kimi
Bir sirca sarayin duvarinda

Fakat ben cocugum
Senin gozlerinde acan cicegi sevdim
Nergis yuzlu
Papatya gozlu masum cocugum

M.S. (Eylul Aksaminda Bir Kadın)

Nasil da yorgun yüreğim
Dünya kurulurken doğmuş gibiyim
(Eylül Akşamında Bir Kadın/2016)

Harman Yeri

Sap samana karismis ortalik harman yeri
Kurt kuzuya dönüşmüş burasi meydan yeri
Alsam da elime bir mihenk tasi ayirsam
Kiminki bahcedir kimin de zindan yeri
(Eylül Akşamında Bir Kadın/2016)

Çiçek derelim gecenin bahcelerinden
Kirpi dikeni duygular yok olsun
(Eylül Akşamında Bir Kadın /2016)