2 Eylül 2016 Cuma

BAD-I SABA KANATLARIMIN ALTINDA






Bir safa bahşedelim gel şu dil-i na-şada
Gidelim serv-i revanım yürü sa'd-abada
İşte üç çifte kayık iskelede amade
Gidelim serv-i revanım yürü sa'd-abada

Bir çift lale tutuyorum parmaklarımın arasında. Kızarmış kan rengi kanayan güller, kan rengi bülbüller Haşim’in dizelerinden uçuşup Nedim’in lale bahçelerine konmuşlar sanki. Rengi kırmızıdan pembeye pembeden sarıya dönüşüp rengarenk şuleler saçıyor ellerimdeki boynu bükük lalelerin. Haya perdesini örtünmüş başlarını yere eğmiş yeryüzüyle gizliden fısıldaşır gibi duruyorlar öylece.

Atların nal seslerini duyar gibi oluyorum derinden.
Laleler ellerimde, lale devri şiirleri dilimde…
Nedim sesleniyor şiirin en içli mısralarını nağmelendirerek…

Bir safa bahşedelim gel şu dil-i na-şada
Gidelim serv-i revanım yürü sa'd-abada

Sa’d-abad yollarında pembe renkli, turkuazlı yaşmaklarıyla nazenin hanımlar…
Kırmızı fesleriyle sanat eseri bastonlarını ellerinde bir süs eşyası gibi taşıyan İstanbul Beyefendileri…ve küçük fakat mağrur minik hanımefendi ve beyefendiler…

Hasbahçenin gülleri burcu burcu dolmakta ciğerlerime bu serin bahar sabahında…bir çocuk ağlamakta uzaklardan uzağa… naz yaparca küçük mızıldanmaları ağlamaktan öte…ve serin çiğ taneleri buharlaşıp damarlarımda cenketmede şimdi…

Gayrı yaranı bugünlük edip ey şuh feda
Gidelim serv-i revanım yürü sa'd-abada

Terk ettim İstanbul’u bu sabah,  bu sabah terk ettim İstanbul’u… Lale Devri’ne kaçtım  şehrin gürültüsünden keşmekeşinden… kayık safası yapmak geldi içimden yüzyıllar öncesinde…şarkı dinlemek, şiir söylemek …çifte kayıklara binip sandal safası sürmek.

Olmasın bugün hayatımda can sıkıcı olaylar… duymasın kulaklarım dünyanın taa bilmem neresinde midesine bir şey girmediğinden öte dünyaya giden birini… görmesin gözlerim bilmem kaç yıllık aynı yastığa başkoyduğu karısını doğrayan caniyi…kirlenmiş yeryüzünün kirli kaldırımlarında yürümesin ayaklarım…kaçtım şehrin kirliliğinden lalenin güzelliğine…

Ellerimde bir çift boynu bükük lale… Sa’d-abad yollarında ben…İstanbul bana uzaklardan bakmakta şimdi…tomurcuk güller gözünü açmada buralarda…yüzyıllar öncesindeyim bu sabah… bad-ı saba kanatlarımın altında.
                                              
                                                        Meryem ŞAHİN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder